18 Ocak 2013 Cuma

Damacana kanser tehlikesi suruyor!


Damacana kanser tehlikesi sürüyor!



Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, ' ambalajlı su 'larla ilgili hazırladığı raporunu yayımladı, 107 su markası standart dışı bulundu. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi, 'ambalajlı su'larla ilgili hazırladığı raporunu yayımladı. Rapora göre su markası ile ilgili arama sonuçları 107 su markası standart dışı bulundu.Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi tarafından hazırlanan ''Ambalajlı Su Raporu''na göre; 107 su markası, ulusal ya da uluslararası standartlardan bir veya birkaçına uygun değil.

Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi Başkanı Kemal Özer, yaptığı yazılı açıklamada, ''Ambalajlı Su Raporu''nun hazırlıklarına bir yıl önce başladıklarını, önce tüm markaları analiz etmek için Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi ile görüşmeler yaptıklarını ancak analizler için yüklü bir maliyet çıktığını belirtti.

İnternet taraması yaptıklarında firmaların önemli bir bölümünün kurumsal sitesinin olmadığını gördüklerini aktaran Özer, sitesi olanların çoğunun ise analiz verilerini sitelerinde paylaşmadığını, firmalardan ruhsatı haiz son analiz verilerini paylaşmasını istediklerini ancak birçoğunun verilerini paylaşmayı reddettiğini bildirdi.  ''Ambalajlı Su Raporu''nun hazırlıklarını sürdürdükleri sırada bir televizyon programında, bazı marka sularda ciddi oranlarda kirlilik olduğunun dile getirildiğini anlatan Özer, bu önemli çalışmada sulardaki kimyasal ve radyoaktif kirliliğin değil, sadece biyolojik kirliliğin ele alındığına işaret etti.

SAĞLIK BAKANLIĞI'NA SUÇLAMA

Bu yayın sonrasında Sağlık Bakanlığı'nın bazı markalarda kirlilik olduğu iddiasıyla sektörün yarıya yakınını teşhir ettiğini belirten Özer, bakanlığın daha sonra markaların numunelerinin yönetmeliğe uygun bulunduğu ve üretim izni verildiği yönündeki açıklamayla kendini tekzip ettiğini savundu.

Özer, bu süreçteki teşhirlerin yeterli bir çalışmanın sonucundan ziyade, kamuoyunu ve medyayı tatmine yönelik bir girişim olduğunu ileri sürerek, Sağlık Bakanlığı'nın süreci yönetemediğini savundu.

107 SU STANDART DIŞI

Kemal Özer, ellerindeki mevcut verilere göre, su markalarının çoğunluğunun ulusal ya da uluslararası standartlara uymadığını ileri sürerek, rapora ilişkin şu bilgileri verdi:

''Tespit ettiğimiz bulgulara göre tam 107 su markası, bırakınız ideal değerleri ulusal ya da uluslararası standartlardan bir veya birkaçına bile uygun değildir. İncelediğimiz su markalarında yaklaşık olarak 30 çeşit kimyasal kirleticiye rastlanmıştır. 'Akrilamid' konusunda, toplam 58 su markası Amerika Çevre Ajansı (EPA) standartlarına uygun çıkmazken, bir tanesi ilgili parametrede Yönetmelik, Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine de uymuyor. Benzo(a)piren konusunda ise 2 su markası Yönetmelik ve Avrupa Birliği standartlarına uygun değilken biri EPA standartlarına da uymamaktadır. Bir su markası TSE, Yönetmelik, AB ve EPA'nın 'civa' kriterlerine uygun değil. 8 su markasının 'amonyum' değerleri, TSE'nin değerlerinden bile yüksek. İki su markasının 'kadmiyum' değerleri, hem Yönetmelik hem de Dünya Sağlık Örgütü'nün standartlarına uymazken, 6 su markası EPA'nın 'nitrat' sınırlarının çok üstünde. Yine 2 su markası TS-266'nın 'nitrat' değerlerini aşmaktalar.''

100 KAT KANSEROJEN MADDE

Özer, yaptıkları araştırmada 31 su markasının TSE ve Yönetmeliğin ''nitrit'' sınırlarını aştığını belirtti. Kanserojen ''epikloridin'' parametresine bakıldığında 83 su markasının EPA'nın öngördüğü değerlere uygun olmadığını, bunlardan birinin izin verilen sınırın tam 100 katı değeriyle yönetmeliğe, AB ve Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterlerine de uymadığını aktaran Özer, ''Tetrakloretan'' ve ''trikloretan'' maddeleri konusunda 16 su markasının da EPA'ya göre standart dışı olduğunu vurguladı. Yine EPA'nın belirlediği su standartlarına uymayan 18 su markasının ''toplam trihalometanlar'' parametresinde sınırların dışında olduğunu kaydeden Özer, ayrıca 18 su markasının Dünya Sağlık Örgütü'nün kanserojen ''vinil klorür'' sınırlarını aştığını, bunlardan birinin söz konusu kategoride dünyadaki hiçbir standarda uygun olmadığını kaydetti.

Özer, 31 su markasının Sağlık Bakanlığı'na ait yönetmeliğin ''pestisitler'' konusundaki hükümlerine aykırı olarak pazarlandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

''Polisiklik Aromatik Hidrokarbonlar parametresinde bir su markası TSE, yönetmelik ve AB standartlarına uygun değildir. Bir su markası TSE'nin 'florür', 10 su markası 'klorür', 8 su markası 'sülfat', 4 su markası 'bakır', 4 su markası 'demir', 10 su markası 'mangan' standardının dışındadır. Bir su markası yönetmelik ve AB sınır değerlerine de uymamaktadır. Üstelik bu su markasında izin verilen sınırın 50 katı demir bulunmaktadır.

Genel olarak bakıldığında 59 su markası, Sağlık Bakanlığı 'İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik' hükümlerine uygun olmayıp, kimyasal terkipleri izin verilen sınırları aşmaktadır. Su arıtma damacana su haberleri buna rağmen Sağlık Bakanlığı bu suların pazarlanmasına göz yummaktadır. Ayrıca verilerine ulaşılabilen 60 su markası TS-266'ya, 8 su markası AB EC/98/83'e, 90 su markası EPA'ya ve 21 su markası ise Dünya Sağlık Örgütü içme suyu standartlarına uygun değildir. Öte yandan incelediğimiz 3 su markası ise dünyadaki hiçbir standarda uymamaktadır.''

16 Ocak 2013 Çarşamba

Atik su aritma tesisi geri sayim

Atık Su Arıtma Tesisi'nde Geri Sayım
Cengiz Ergün, yatırıma yönelik bakanlık oluru beklendiğini ve olura müteakip ihale sürecinin başlayacağını müjdeledi.

MANİSA Belediyesi'nin 2013 yatırımları arasında yer alan Atık Su Arıtma Tesisi'ne yönelik düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Belediye Başkanı Cengiz Ergün, yatırıma yönelik bakanlık oluru beklendiğini ve olura müteakip ihale sürecinin başlayacağını müjdeledi. Mevcut tesisin büyüyen Manisa'nın ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz olduğunu belirten Başkan Ergün, "Ömrünü tamamlamış 31 bin metreküp kapasiteli su arıtma tesisinin yerine bugün Manisa'nın ihtiyacı olan en az 60-65 bin metreküp kapasiteli tesisin hayata geçirilmesi kentin en önemli ihtiyaçlarındandır" dedi.

Manisa Belediyesi'nin 2013 yılı projeleri arasında yer alan Atık Su Arıtma Tesisi'ne yönelik Multiclair Arıtma Sistemleri A.Ş tarafından tanıtım toplantısı düzenlendi. Kültür Merkezi Meclis Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Belediye Başkan Yardımcıları Mimar Azmi Açıkdil, Nursel Ustamehmetoğlu, Hasan Eryılmaz ve Tamer Çipiloğlu, Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürü Erdal Nohutçu, belediye meclis üyeleri ve ilgili kurum yetkilileri katıldı. Toplantıda Multiclair Arıtma Sistemleri A.Ş Genel Müdürü Adnan Pekşen ve koordinatör Köksal Köksal tarafından atık su arıtma sisteminin yatırım ve işleyiş sistemine yönelik bilgi verildi.

Manisalılar Projeye Duyarsız Kaldı

Bilgilendirme toplantısının açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Cengiz Ergün, ilgili kurum-kuruluş ve Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerine davet gönderilmesine rağmen katılımın düşük olmasına sitem etti. Manisa'nın en büyük sorunlarından biri olan atık su arıtma projesine ilgi gösterilmemiş olmasını Manisa halkının takdirine bırakan Başkan Ergün, "Bana göre kentin en büyük sorunlarından birini teşkil eden ve son 20 yıl içerisinde kentin en önemli yatırımı noktasında olabilecek atık su arıtma projesiyle ilgili sunum ve tanıtım toplantısı düzenliyoruz. Görünen o ki sağ olsunlar sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlar bu toplantıya davet edilmiş olmalarına rağmen ilgi göstermemişlerdir. Maalesef bu konudaki üzüntümü ifade etmek istiyorum. Manisalıların kentimizin ihtiyaçları noktasındaki bu önemli projeye yönelik burada olmasını gönülden arzu ederdik.

Ama biz yine de basınımız yoluyla, Manisa Belediyesi resmi internet sitemiz yoluyla bu toplantıların ayrıntılarını paylaşacağız. Bu anlamda konuya ilgi gösteren değerli katılımcılara teşekkür ediyorum" dedi.

Mevcut Arıtma Tesisi Yetersiz

Atık Su Arıtma Tesisi'nin Manisa'nın acil ihtiyaçlarından biri olduğunu belirten Belediye Başkanı Cengiz Ergün, alınan göçle beraber mevcut tesisin ihtiyaçlara cevap veremeyecek duruma geldiğini söyledi. Manisa'nın yapılan hesaplar doğrultusunda en az 60-65 bin metreküp kapasiteli bir tesise ihtiyacı olduğuna dikkat çeken Başkan Ergün, "Ege Bölgesi'nin Bereketli toprakları üzerinde kurulan Manisa, yıllardır tarım alanındaki potansiyelini son 10 yılda sanayi alanına yönlendirerek, Türkiye'nin ve dünyanın sayılı sanayi kentlerinden biri haline gelmiştir. Son 10 yılda aldığı göç ile nüfusu kısa sürede 340 binlere ulaşan kent merkezinde, son yılların en önemli sorunu göç ve beraberinde getirdiği etkiler olmuştur. Göçün beraberinde getirdiği etkiler şüphesiz insan odaklı ihtiyaçlardır. Bu ihtiyaçların karşılanması sırasında yerel yönetimlerin iş yükü de artmıştır.

Manisa Belediyesi 10 yıl önce 100 binin altında bir nüfusa hizmet götürmeye çalışırken, bu rakam 340 bin seviyelerine yaklaşmıştır. Önümüzdeki 5-10 yıl içerisinde de bu sayının 500 binlere ulaşacağı çeşitli platformlarda dile getiriliyor. OSB'nin yakın süre içerisinde yeni alanları açmak suretiyle Manisa'da 100-150 bin nüfusun daha mevcut nüfusa ekleneceği noktasında ortak görüşü vardır. Hâl böyleyken belediyenin yatırımları da zamanla yetersiz hale gelmiş ve acil yenilenmesi gereken hizmetler ortaya çıkmıştır. Bu hizmetlerden en önemlisi de artık ömrünü tamamlamış atık su arıtma tesisidir. Bilindiği üzere atık su arıtma tesisi, 20 yıl önce yapılmış ve günlük arıtma kapasitesi 31 bin metreküptür. Yani bugünkü nüfusun yarısının altında bir sayıdır. Bugün Manisa'nın ihtiyacı en az 60-65 bin metreküp civarındadır. Maalesef yüzde 40 civarında atık su artıma sistemi kentte yeterli hizmet verememektedir. Yapıldığı tarihte kapasitesi yeterli olan bu tesis, bugün günlük 65 bin metreküp olan atık su miktarını arıtmaya yetmemektedir. Atık su arıtma tesisine giren, arıtılması gereken atık suya Kenan Evren Sanayi Sitesi'nin ve askeri birliklerin atık sularının da dâhil olduğunu dikkate alırsak ortaya nasıl bir çevre kirliliğinin çıktığını daha kolay anlayabiliriz" dedi.

Gediz'in Korunması İmkansız Hale Gelmiştir

Mevcut atık su arıtma tesisi teknolojisinin eski olması ve günümüz şartlarına göre ihtiyaçlara cevap vermemesinin önemli bir konu olduğunun altını çizen Başkan Ergün, bu yetersizliğin Manisa'nın can damarı olan Gediz Nehri'nin ve yeraltı su kaynaklarının korunmasını imkânsız hale getirdiğini ifade etti. Bu sorunun bir-iki yılın sorunu olmadığını, son 10 yılın sorunu olduğunu vurgulayan Başkan Ergün, "Bu eksikliği çözmek için girişimleri yapmak yine bizlere nasip olmuştur. Yaklaşık 3 yıldır Manisa Belediyesi olarak konuyla ilgili proje ve ÇED noktasında çalışmaları başlatılmıştır. Yani konu bugün gündeme gelmemiştir. Manisa'nın gelecek yıllardaki ihtiyacını da karşılayacak, günlük yaklaşık 100 bin metreküp arıtma kapasitesi olacak modern arıtma tesisinin kurulması için çalışmalar artık son aşamaya gelmiştir" dedi.

Tesisle İlgili İki Alternatif Var

Manisa'ya yapılacak olan atık su arıtma tesisi ile ilgili iki alternatif olduğunu belirten Belediye Başkanı Cengiz Ergün, birincisinin havuzlu klasik sistem, ikincisinin de kapalı, koku yaymayan teknolojik sistem olduğunu söyledi. Atık su arıtma tesisi projesine yönelik 3 yıldır İller Bankası nezdinde çalışmaların başlatıldığını, projelerin hazırlanması, prosedürlerin tamamlanarak yine İller Bankası kontrolünde sahada teknik ekip incelemeleri, zemin etüt çalışmaları, jeolojik faktörler çalışmalarının incelendiğini söyleyen Başkan Ergün şöyle konuştu, "Mevcut projemiz artık İller Bankası'nda imza aşamasındadır. Sanıyorum önümüzdeki hafta bu imza bize ulaşacaktır. İller Bankası'nın projeyi bize olur yazısını sunduğu anda ilgili Milli Emlak Müdürlüğü ile yapmış olduğumuz bu süre içerisinde, mevcut yerlerin yani atık su arıtma tesisinin olduğu alanın mera kapsamında mahkeme süreci başlayacak. Valilik, Defterdarlık ve Milli Emlak Müdürlüğü ile yapmış olduğumuz görüşmelerde oradaki problemi çözmek için ortak karar aldık.

Alanın Milli Emlak Dairesi'ne tapu devrini yaptık. Bize tekrar tahsisinin yapılması talebinde bulunduk. Geçtiğimiz 15 gün içerisinde bu kararla ilgili Başbakanlık kararı çıkmak suretiyle atık suyun yerinin bize tahsisi bitmiş durumda. Proje onayına müteakip hemen ihale sürecini yapma noktasındayız" İkinci alternatifin Multiclair firmasının uyguladığı sistem olduğunu belirten Başkan Ergün, bunun örneğinin de Konya Cihanbeyli'de geçtiğimiz sene içerisinde ihalesi yapılarak, faaliyete geçen işletme olduğunu söyledi. Bu işletmenin Avrupa'da özellikle Almanya'da yaygın olduğunu belirten Başkan Ergün, "Sanıyorum Ankara'da Sanayi Odası'nın atık suyu aynı sistemle arıtılıyor. İşletme kanunu mecburiyet olarak İl Çevre Müdürlüğü'ne verilmesi gereken her türlü aylık verileri yapıyor. Dolayısıyla her türlü atık su arıtmadaki çıktıların takibi söz konusu" dedi.

Yatırım Aciliyet Arz Ediyor

İki sistem arasında yatırımın inşaat süresi noktasında ciddi bir fark olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Cengiz Ergün, "Elbette bu geçiş sürecidir. Bu artıma tesisleri Türkiye'de önümüzdeki yıllarda daha da aktif hale gelecektir. İlgili bakanlık düzeyinde tesislere yönelik kafalarda soru işareti olmayacak örnekler var. İki alternatif arasında da bir fark var. Klasik sistemde yani havuzlu sistemde ihale sürecinden başlayıp inşaatın bitimine kadar geçecek süre en az 2-2,5 yıldır. Ancak kokun yaymayan kapalı sistemde ise 7-8 aylık bir süre söz konusudur" dedi. Manisa'da Gediz Eylem Planı kapsamındaki çalışmaların bakanlıkça takip edildiğini ve bu yatırımın da ivedilikle yapılması gerektiğini vurgulayan Başkan Ergün, "İvedilikli olarak çevreyi kirletmeyecek bu yatırımın ihale sürecinin başlatılıp, bitirilmesi gerekiyor. Bu süre de dikkate alınmalı. Burada yap, işlet, devret ilgili yatırımcılara halka açık ihale yapmak düşüncesi var. Bu kapsamda yeni atık su arıtma sistemine yönelik ilgili bakanlıkça da görüşler noktasında kabul edilen örneklemeler anlatılacak" dedi.

Sırada Çöp Ayrıştırma Tesisi Var

Son olarak hızla büyüyen Manisa'nın acil ihtiyaçlarını çözmek ve çocuklarımıza sorunlu bir kent yerine, sorunsuz bir kent bırakmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyleyen Başkan Ergün, zamana karşı yarıştıklarının altını çizdi. Yatırımın belediye meclisi tarafından değerlendirilerek bu konuda hangi yolun çizileceğine yönelik karar alınacağını söyleyerek, "Sanıyorum 10-15 gün içerisinde İller Bankası sürecimiz başlayacak. Bu iki alternatif de değerlendirilecektir. Bu anlamda konuyla ilgili bakanlık görüşmeleri devam etmekte, gerekli izinler beklenmektedir. İhale sürecine kısa bir süre sonra gelinecek ve Manisa'nın bu acil ihtiyacı da bir an önce çözüme kavuşturulacaktır. Atık su arıtma tesisinin yanı sıra çöp ayrıştırma tesisine yönelik çalışmamızda da inşallah bir-iki ay içerisinde ihale aşamasına geleceğiz. Bu kentte hepimiz yaşıyoruz ve bu kentin sorunlarını da hepimizi ilgilendiriyor" dedi.

Klasik Sistem Koku Yayıyor

Başkan Ergün'ün ardından söz alan Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürü Erdal Nohutçu, şuanda kullanılan mevcut sistemdeki atık su arıtmanın en büyük dezavantajlardan birinin koku problemi olduğunu belirterek, bunun giderilmesinin yüksek maliyet getirdiğini, tanıtımı yapılan tesislerin tahlillerinde de koku probleminin olmadığını söyledi. Toplantı Multiclair Arıtma Sistemleri A.Ş Genel Müdürü Adnan Pekşen ve koordinatör Köksal Köksal'ın proje fizibilitesi, Multiclair Arıtma Sistemi ile klasik arıtma sistemi arasındaki farka yönelik konuşmalarıyla devam etti.

Hedefimiz atik su aritma tesisini 2013 yilinda hizmete acmak

Taşova Belediye Başkanı Özgür Özdemir, yapımı devam eden Atık Su Arıtma Tesisi'ni 2013 yılında hizmete açmayı hedeflediklerini söyledi.

Özdemir, Belediye tarafından 2010 yılında yapımına başlanan 10 bin kişiye hizmet verecek kapasitedeki tesisin yüzde 75 kısımlık bölümünün tamamlandığını belirtti.

Arıtma Tesisi'nin ilçede konut ve sanayi atık sularının ayrıştırılmasında önemli rol oynayacağını ifade eden Özdemir, "Atık su tesisimizin şu an yüzde 75'lik bölümü tamamlanmıştır. Geriye kalan makine ve motor aksamları da alınmış olup önümüzdeki günlerde montajı yapılarak haziran ayı gibi tesisi hizmete sunmayı hedefliyoruz" dedi.

Atık Su Arıtma Tesisi'nin faaliyete geçmesi ile birlikte ilçeden geçen Yeşilırmak'ı kirleten kanalizasyon atıklarının temizlenmiş olarak tekrar Yeşilırmak'a akıtılacağını söyleyen Özdemir, şöyle devam etti:

"Bu şekilde suda yaşayan canlılar daha sağlıklı bir ortamda yaşayacaklar ve ırmak suyu ile tarlasını sulayan çiftçilerimiz ürünlerini daha temiz bir su ile sulamış olacaklardır. Tesis 10 bin kişilik bir yerleşimin ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede. Hedefimiz Atık Su Arıtma Tesisi'ni 2013 yılında hizmete açmak."